Bu ifade, doğrudan bir hadis metni olarak Kütüb-i Sitte'de veya diğer ana hadis kaynaklarında birebir geçmemektedir. Ancak, İslam ahlakının ve tasavvuf anlayışının temel prensiplerinden biri olan "kalp huzuru" kavramıyla örtüşen bir anlam taşır. Bu prensip, İslam'da niyet, ihlas ve takva gibi kavramlarla yakından ilişkilidir.
İfade, bir müslümanın hayatında karşılaştığı durumlar veya ilişkiler karşısında, eğer bu durumlar kişinin kalp huzurunu bozuyorsa, o durumdan veya ilişkiden uzak durması gerektiği yönünde bir öğüt niteliği taşır. Bu, kişinin nefs terbiyesi, maneviyat gelişimi ve Allah'a daha yakın bir yaşam sürmesi için önemlidir.
Bu prensip, İslam'ın helal ve haram sınırlarını gözeterek, kişinin vicdan rahatlığı içinde yaşamasını teşvik eder. Eğer bir eylem veya durum, kişinin vicdanını rahatsız ediyorsa ve iç huzurunu bozuyorsa, bu durumdan uzak durmak, kişinin iman bütünlüğünü korumasına yardımcı olur.
Özetle, bu ifade hadis olarak birebir kaynaklarda bulunmasa da, İslam'ın temel ahlaki prensipleriyle uyumlu, kalp huzurunu ve manevi gelişimi önceleyen bir öğüttür.
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page